→ Turkish Sentences From Tatoeba 17 → Börja lära dig / Ladda ner MP3 Flashcards

Fråga		Svar
Tom did it very carefully. börja lära sig		Tom onu çok dikkatli yaptı.
Tom did the best he could do. börja lära sig		Tom elinden gelenin en iyisini yaptı.
Tom did what he had to do. börja lära sig		Tom yapmak zorunda olduğu şeyi yaptı.
Tom didn't agree to do it. börja lära sig		Tom onu yapmayı kabul etmedi.
Tom didn't know that song. börja lära sig		Tom o şarkıyı bilmiyordu.
Tom didn't recognize Mary. börja lära sig		Tom Mary'yi tanımadı.
Tom died at the age of 97. börja lära sig		Tom 97 yaşında öldü.
Tom died in a plane crash. börja lära sig		Tom bir uçak kazasında öldü.
Tom died in his seventies. börja lära sig		Tom yetmişli yaşlarında öldü.
Tom dislikes noisy cities. börja lära sig		Tom gürültülü şehirleri sevmiyor.
Tom doesn't eat breakfast. börja lära sig		Tom kahvaltı yapmaz.
Tom doesn't have a choice. börja lära sig		Tom'un bir seçimi yok.
Tom doesn't have a sister. börja lära sig		Tom'un bir kız kardeşi yok.
Tom doesn't have any cash. börja lära sig		Tom'un hiç nakiti yok.
Tom doesn't know I'm here. börja lära sig		Tom burada olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't know who I am. börja lära sig		Tom kim olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't like hot food. börja lära sig		Tom sıcak yiyeceği sevmiyor.
Tom doesn't like studying. börja lära sig		Tom eğitim yapmayı sevmiyor.
Tom doesn't need to hurry. börja lära sig		Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Tom doesn't smoke anymore. börja lära sig		Tom artık sigara içmiyor.
Tom doesn't speak to Mary. börja lära sig		Tom Mary ile konuşmuyor.
Tom doesn't use sunscreen. börja lära sig		Tom güneş kremi kullanmaz.
Tom drank a cup of coffee. börja lära sig		Tom bir fincan kahve içti.
Tom drew his gun and shot. börja lära sig		Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom dropped out of school. börja lära sig		Tom okulu bıraktı.
Tom enjoys reading novels. börja lära sig		Tom roman okumayı sever.
Tom even likes cold pizza. börja lära sig		Tom soğuk pizza bile seviyor.
Tom expected Mary to come. börja lära sig		Tom Mary'nin gelmesini umuyordu.
Tom extinguished the fire. börja lära sig		Tom yangını söndürdü.
Tom fastened his seatbelt. börja lära sig		Tom emniyet kemerini taktı.
Tom fell and hurt his leg. börja lära sig		Tom düştü ve bacağını incitti.
Tom felt a cold coming on. börja lära sig		Tom gelen bir soğuk hissetti.
Tom finally ate something. börja lära sig		Tom sonunda birşey yedi.
Tom finds Mary attractive. börja lära sig		Tom Mary'yi çekici buluyor.
Tom forgot Mary's address. börja lära sig		Tom Mary'nin adresini unuttu.
Tom found the door locked. börja lära sig		Tom kapıyı kilitli buldu.
Tom gave Mary a ride home. börja lära sig		Tom Mary'yi eve götürdü.
Tom gave Mary up for dead. börja lära sig		Tom Mary'ye kaybolmuş gözüyle baktı.
Tom gets off work at 5:00. börja lära sig		Tom 5:00'te işten ayrılır.
Tom got a speeding ticket. börja lära sig		Tom'un bir hız yapma cezası var.
Tom got on the 2:30 train. börja lära sig		Tom 2:30 trenine bindi.
Tom got promoted recently. börja lära sig		Tom son zamanlarda terfi ettirildi.
Tom got the job he wanted. börja lära sig		Tom istediği işi aldı.
Tom graduated with honors. börja lära sig		Tom pekiyi dereceyle mezun oldu.
Tom had a bad stomachache. börja lära sig		Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.
Tom had a change of heart. börja lära sig		Tom'un farklı bir yüreği vardı.
Tom had a fight with Mary. börja lära sig		Tom Mary ile kavga etti.
Tom had a little to drink. börja lära sig		Tom'un biraz içeceği vardı.
Tom had his picture taken. börja lära sig		Tom resmini çektirdim.
Tom had Mary wash the car. börja lära sig		Tom Mary'ye arabayı yıkattı.
Tom had no water to drink. börja lära sig		Tom'un içecek suyu yoktu.
Tom had to cover for Mary. börja lära sig		Tom Mary'nin yerine işe bakmak zorunda kaldı.
Tom had to go there alone. börja lära sig		Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Tom handed a note to Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye bir not uzattı.
Tom handed Mary the money. börja lära sig		Tom parayı Mary'ye verdi.
Tom has a criminal record. börja lära sig		Tom'un sabıkası var.
Tom has a dark complexion. börja lära sig		Tom'un esmer bir cildi var.
Tom has a heart condition. börja lära sig		Tom'un bir kalp hastalığı var.
Tom has a lot of patience. börja lära sig		Tom çok sabırlı.
Tom has a lot on his mind. börja lära sig		Tom'un aklında çok şey var.
Tom has a severe headache. börja lära sig		Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
Tom has a stuffed-up nose. börja lära sig		Tom'un tıkalı bir burnu var.
Tom has already gone home. börja lära sig		Tom zaten eve gitti.
Tom has bad table manners. börja lära sig		Tom'un kötü sofra adabı vardır.
Tom has been very patient. börja lära sig		Tom çok sabırlıydı.
Tom has been very unhappy. börja lära sig		Tom çok mutsuzdu.
Tom has found another job. börja lära sig		Tom başka bir iş buldu.
Tom has grown in strength. börja lära sig		Tom güçlendi.
Tom has never kissed Mary. börja lära sig		Tom asla Mary'yi öpmedi.
Tom has no sense of humor. börja lära sig		Tom'un mizah duygusu yok.
Tom has no sense of shame. börja lära sig		Tom'un utanma duygusu yok.
Tom has no sense of style. börja lära sig		Tom'un stil duygusu yok.
Tom has the perfect alibi. börja lära sig		Tom'un mükemmel bir mazereti var.
Tom has the right to vote. börja lära sig		Tom oy verme hakkına sahiptir.
Tom has to go to the bank. börja lära sig		Tom bankaya gitmek zorundadır.
Tom has to learn to relax. börja lära sig		Tom dinlenmeyi öğrenmek zorundadır.
Tom has to look for a job. börja lära sig		Tom bir iş aramak zorundadır.
Tom has to take this call. börja lära sig		Tom bu aramayı kabul etmek zorunda.
Tom has very little money. börja lära sig		Tom'un çok az parası var.
Tom hasn't been here long. börja lära sig		Tom uzun süredir burada değil.
Tom hates going to school. börja lära sig		Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Tom ignored Mary's advice. börja lära sig		Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Tom is a bundle of nerves. börja lära sig		Tom bir sinir demeti.
Tom is a Canadian citizen. börja lära sig		Tom bir Kanada vatandaşı.
Tom is a friend of Mary's. börja lära sig		Tom Mary'nin bir arkadaşıdır.
Tom is a good at swimming. börja lära sig		Tom yüzmede iyidir.
Tom is a man of few wants. börja lära sig		Tom azla yetinen bir insan.
Tom is a man of few words. börja lära sig		Tom az konuşan bir insan.
Tom is a typical Canadian. börja lära sig		Tom tipik bir Kanadalı.
Tom is a very busy person. börja lära sig		Tom çok meşgul bir kişidir.
Tom is a very good friend. börja lära sig		Tom çok iyi bir arkadaş.
Tom is a very patient man. börja lära sig		Tom, çok sabırlı bir adam.
Tom is a wonderful artist. börja lära sig		Tom harika bir sanatçı.
Tom is acting like a baby. börja lära sig		Tom, bir bebek gibi davranıyor.
Tom is afraid of the dark. börja lära sig		Tom karanlıktan korkuyor.
Tom is an excellent skier. börja lära sig		Tom mükemmel bir kayakçı.
Tom is an impulsive buyer. börja lära sig		Tom düşüncesiz bir alıcı.
Tom is as healthy as ever. börja lära sig		Tom her zamanki gibi sağlıklı.
Tom is behind in his rent. börja lära sig		Tom'un kira borcu vardır.
Tom is extremely busy now. börja lära sig		Tom şimdi son derece meşgul.
Tom is facing a challenge. börja lära sig		Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
Tom is first in his class. börja lära sig		Tom sınıfında birincidir.
Tom is friendly with Mary. börja lära sig		Tom Mary ile samimidir.
Tom is growing a mustache. börja lära sig		Tom bir bıyık uzatıyor.
Tom is Mary's best friend. börja lära sig		Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.
Tom is Mary's grandfather. börja lära sig		Tom Mary'nin büyükbabasıdır.
Tom is old enough to vote. börja lära sig		Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Tom is out of the country. börja lära sig		Tom ülke dışında.
Tom is ready for anything. börja lära sig		Tom herhangi bir şey için hazırdır.
Tom is still in his teens. börja lära sig		Tom hala gençlik çağlarında.
Tom is sure Mary is right. börja lära sig		Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.
Tom is teaching us French. börja lära sig		Tom bize Fransızca öğretiyor.
Tom is an excellent father. börja lära sig		Tom mükemmel bir baba.
Tom is too tired to study. börja lära sig		Tom çalışmak için çok yorgun.
Tom is too young to drink. börja lära sig		Tom içmek için çok genç.
Tom is up for a promotion. börja lära sig		Tom terfi için keyifli.
Tom is worried about Mary. börja lära sig		Tom Mary hakkında endişeli.
Tom isn't afraid of death. börja lära sig		Tom, ölümden korkmuyor.
Tom isn't all that honest. börja lära sig		Tom o kadar çok dürüst değil.
Tom isn't as tall as I am. börja lära sig		Tom, benim kadar uzun boylu değil.
Tom isn't as tall as Mary. börja lära sig		Tom Mary kadar uzun değil.
Tom isn't watching TV now. börja lära sig		Tom şimdi TV izlemiyor.
Tom jumped over the ditch. börja lära sig		Tom hendeğin üzerinden atladı.
Tom just can't stand Mary. börja lära sig		Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Tom just cleaned his room. börja lära sig		Tom sadece odasını temizledi.
Tom just missed the train. börja lära sig		Tom kıl payı treni kaçırdı.
Tom knew nothing about it. börja lära sig		Tom onun hakkında birşey bilmiyordu.
Tom know Mary pretty well. börja lära sig		Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Tom knows a lot of people. börja lära sig		Tom bir çok insan tanır.
Tom leads the soccer team. börja lära sig		Tom futbol takımını yönetiyor.
Tom left five minutes ago. börja lära sig		Tom beş dakika önce çıktı.
Tom let Mary pay the bill. börja lära sig		Tom hesabı Mary'ye ödetti.
Tom let out a deep breath. börja lära sig		Tom derin bir nefes verdi.
Tom likes to sit up front. börja lära sig		Tom önde oturmayı seviyor.
Tom is living with his parents. börja lära sig		Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.
Tom looked out the window. börja lära sig		Tom pencereden dışarı baktı.
Tom looks a little shaken. börja lära sig		Tom biraz sarsılmış görünüyor.
Tom looks like his father. börja lära sig		Tom babasına benziyor.
Tom looks much better now. börja lära sig		Tom şimdi çok daha iyi görünüyor.
Tom lost all of his money. börja lära sig		Tom bütün parasını kaybetti.
Tom loves Mary's children. börja lära sig		Tom Mary'nin çocuklarını seviyor.
Tom made Jill a new dress. börja lära sig		Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı.
Tom majored in psychology. börja lära sig		Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
Tom missed the last train. börja lära sig		Tom son treni kaçırdı.
Tom must be Mary's father. börja lära sig		Tom Mary'nin babası olmalı.
Tom must be nearly thirty. börja lära sig		Tom yaklaşık otuz olmalı.
Tom needs reading glasses. börja lära sig		Tom'un okuma gözlüklerine ihtiyacı var.
Tom needs to talk to Mary. börja lära sig		Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Tom never arrives on time. börja lära sig		Tom asla zamanında varmaz.
Tom never cooks on Sunday. börja lära sig		Pazar günü Tom asla yemek yapmaz.
Tom never listens to Mary. börja lära sig		Tom Mary'yi asla dinlemez.
Tom never sings in public. börja lära sig		Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Tom never works on Sunday. börja lära sig		Tom Pazar günü asla çalışmaz
Tom often drives too fast. börja lära sig		Tom bazen çok hızlı sürer.
Tom often talks with Mary. börja lära sig		Tom sık sık Mary ile konuşur.
Tom ought to stop smoking. börja lära sig		Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Tom owes Mary 300 dollars. börja lära sig		Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Tom pointed a gun at Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye bir silah çekti.
Tom predicted our success. börja lära sig		Tom başarımızı öngördü.
Tom pretended he was sick. börja lära sig		Tom hastaymış gibi davrandı.
Tom pretended not to care. börja lära sig		Tom umursamıyor gibi yaptı.
Tom punched his time card. börja lära sig		Tom saat kartını deldi.
Tom put on some sunscreen. börja lära sig		Tom biraz güneş kremi çaldı.
Tom put out his cigarette. börja lära sig		Tom sigarasını söndürdü.
Tom raises Arabian horses. börja lära sig		Tom Arap atları yetiştirir.
Tom really does hate dogs. börja lära sig		Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Tom really enjoys his job. börja lära sig		Tom işini gerçekten seviyor.
Tom repacked his suitcase. börja lära sig		Tom valizini yeniden topladı.
Tom reported Mary missing. börja lära sig		Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.
Tom rewrote the paragraph. börja lära sig		Tom paragrafı yeniden yazdı.
Tom rubs me the wrong way. börja lära sig		Tom beni yanlış ovalıyor.
Tom sang a duet with Mary. börja lära sig		Tom Mary ile bir düet yaptı.
Tom sang his son to sleep. börja lära sig		Tom uyuması için oğluna şarkı söyledi.
Tom sat down at the table. börja lära sig		Tom masada oturdu.
Tom saw Mary at the party. börja lära sig		Tom partide Mary'yi gördü.
Tom seems to be depressed. börja lära sig		Tom depresyonda gibi görünüyor.
Tom seldom speaks to Mary. börja lära sig		Tom nadiren Mary ile konuşur.
Tom seldom wins arguments. börja lära sig		Tom nadiren tartışmaları kazanır.
Tom shook hands with Mary. börja lära sig		Tom Mary ile tokalaştı.
Tom shot Mary in the knee. börja lära sig		Tom Mary'yi dizinden vurdu.
Tom shot Mary three times. börja lära sig		Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Tom needs to get some sleep. börja lära sig		Tom biraz uyumalı.
Tom soaked in the bathtub. börja lära sig		Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.
Tom stole Mary's computer. börja lära sig		Tom Mary'nin bilgisayarını çaldı.
Tom sympathized with Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye sempati duydu.
Tom talks a mile a minute. börja lära sig		Tom çok hızlı konuşur.
Tom talks like an old man. börja lära sig		Tom yaşlı bir adam gibi konuşur.
Tom thinks Mary is guilty. börja lära sig		Tom Mary'nin suçlu olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that's strange. börja lära sig		Tom onun tuhaf olduğunu düşünüyor.
Tom thought it was unfair. börja lära sig		Tom onun adil olmadığını düşündü.
Tom threw out the garbage. börja lära sig		Tom çöpü dışarı attı.
Tom tipped the cab driver. börja lära sig		Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.
Tom told Mary to be quiet. börja lära sig		Tom Mary'ye sessiz olmasını söyledi.
Tom took a trip to Boston. börja lära sig		Tom Boston'a bir gezi yaptı.
Tom took Mary in his arms. börja lära sig		Tom Mary'yi kollarına aldı.
Tom turned down the flame. börja lära sig		Tom ateşi kıstı.
Tom turned down the offer. börja lära sig		Tom teklifi geri çevirdi.
Tom turned off the faucet. börja lära sig		Tom musluğu kapattı.
Tom unlocked the car door. börja lära sig		Tom araba kapısını açtı.
Tom used to work for Mary. börja lära sig		Tom Mary için çalışırdı.
Tom used up all his money. börja lära sig		Tom bütün parasını tüketti.
Tom used up all his water. börja lära sig		Tom bütün suyunu tüketti.
Tom wanted an economy car. börja lära sig		Tom bir ekonomi araba istedi.
Tom wants Mary to be safe. börja lära sig		Tom Mary'nin güvende olmasını istiyor.
Tom wants to be a success. börja lära sig		Tom başarılı bir kimse olmak istiyor.
Tom wants to be with Mary. börja lära sig		Tom Mary ile olmak istiyor.
Tom wants to do something. börja lära sig		Tom bir şey yapmak istiyor.
Tom wants to donate money. börja lära sig		Tom para bağışlamak istiyor.
Tom wants to dye his hair. börja lära sig		Tom saçını boyamak istiyor.
Tom wants to go to Boston. börja lära sig		Tom Boston'a gitmek istiyor.
Tom was a little homesick. börja lära sig		Tom biraz vatan hasreti çekiyordu.
Tom was able to help Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye yardım edebildi.
Tom was attacked by a dog. börja lära sig		Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.
Tom was chosen by lottery. börja lära sig		Tom piyango tarafından seçildi.
Tom was freezing to death. börja lära sig		Tom donarak ölüyordu.
Tom was just being polite. börja lära sig		Tom sadece kibarlaşıyordu.
Tom was lured into a trap. börja lära sig		Tom bir tuzağa çekildi.
Tom was Mary's first love. börja lära sig		Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
Tom was obviously in pain. börja lära sig		Tom'un acı içinde olduğu belliydi.
Tom was sentenced to life. börja lära sig		Tom, ömür boyu hapse mahkum edildi.
Tom was somewhat doubtful. börja lära sig		Tom biraz şüpheliydi.
Tom was starving to death. börja lära sig		Tom açlıktan ölüyordu.
Tom was tall and handsome. börja lära sig		Tom uzun boylu ve yakışıklı idi.
Tom was very kind to Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye karşı çok nazikti.
Tom was very rude to Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.
Tom washed all the towels. börja lära sig		Tom tüm havluları yıkadı.
Tom wasn't polite to Mary. börja lära sig		Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
Tom went back to his room. börja lära sig		Tom odasına geri döndü.
Tom will be sorely missed. börja lära sig		Tom şiddetle özlemiş olacak.
Tom wished Mary good luck. börja lära sig		Tom Mary'ye iyi şans diledi.
Tom wishes that were true. börja lära sig		Tom onun gerçek olmasını diliyor.
Tom won't do such a thing. börja lära sig		Tom öyle bir şey yapmayacaktır.
Tom wonders if it is true. börja lära sig		Tom, bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Tom works the night shift. börja lära sig		Tom gece vardiyasında çalışıyor.
Tom wouldn't take my call. börja lära sig		Tom telefonumu cevaplamazdı.
Tom's answer surprised me. börja lära sig		Tom'un cevabı beni şaşırttı.
Tom's hands felt like ice. börja lära sig		Tom'un elleri buz gibi.
Tom's proposal was denied. börja lära sig		Tom'un önerisi reddedildi.
Tomorrow is Christmas Day. börja lära sig		Yarın Noel Günü.
Tony studies after dinner. börja lära sig		Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.
Try not to make him angry. börja lära sig		Onu kızdırmamaya çalış.
Turn on the light, please. börja lära sig		Işığı aç, lütfen.
Turn on the radio, please. börja lära sig		Lütfen radyoyu aç.
Turn the key to the right. börja lära sig		Anahtarı sağa doğru dönder.
Twenty families live here. börja lära sig		Burada yirmi aile yaşar.
Two from ten leaves eight. börja lära sig		Ondan iki çıkarsa sekiz kalır.
Two seats remained vacant. börja lära sig		İki koltuk boş kaldı.
Unemployment rose sharply. börja lära sig		İşsizlik hızla artmıştır.
Wait five minutes, please. börja lära sig		Lütfen beş dakika bekle.
Wait until further notice. börja lära sig		Sonraki duyuruya kadar bekle.
Waitress, I'd like to order. börja lära sig		Garson, sipariş vermek istiyorum.
Was Ken at home yesterday? börja lära sig		Ken dün evde miydi?
Was Tom at home yesterday? börja lära sig		Tom dün evde miydi?
Wash your hands right now. börja lära sig		Derhal ellerini yıka.
Water is heavier than oil. börja lära sig		Su yağdan daha ağırdır.
We advanced to the finals. börja lära sig		Biz finale yükseldik.
We agreed among ourselves. börja lära sig		Biz kendi aramızda anlaştık.
We all knelt down to pray. börja lära sig		Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
We all miss you very much. börja lära sig		Hepimiz seni çok özlüyoruz.
We all wish for happiness. börja lära sig		Hepimiz mutluluk diliyoruz.
We are basketball players. börja lära sig		Biz basketbol oyuncusuyuz.
We are brother and sister. börja lära sig		Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
We are having a good time. börja lära sig		Biz iyi vakit geçiriyoruz.
We are having a good time. börja lära sig		Biz eğleniyoruz.
We aren't very hungry yet. börja lära sig		Henüz çok aç değiliz.
We ate breakfast at seven. börja lära sig		Biz yedide kahvaltı yaptık.
We ate until we were full. börja lära sig		Doyuncaya kadar yedik.
We began on a new project. börja lära sig		Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
We began our work at noon. börja lära sig		İşimize öğleyin başladık.
We buy stationery in bulk. börja lära sig		Biz toptan kırtasiye satın alırız.
We could not overtake him. börja lära sig		Biz ona yetişemedik.
We crept toward the enemy. börja lära sig		Biz düşmana doğru süründük.
We didn't know what to do. börja lära sig		Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.
We eat many kinds of food. börja lära sig		Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.
We elected James chairman. börja lära sig		Biz James'i başkan seçtik.
We enjoyed playing tennis. börja lära sig		Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
We fixed the price at $15. börja lära sig		Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
We go abroad every summer. börja lära sig		Her Yaz yurt dışına gideriz.
We had a chat for a while. börja lära sig		Biz bir süre sohbet ettik.
We had a lot of furniture. börja lära sig		Bir sürü mobilyamız vardı.
We had a party last night. börja lära sig		Dün gece bir parti verdik.
We had a pleasant evening. börja lära sig		Biz hoş bir akşam geçirdik.
We had a really good time. börja lära sig		Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
We had our roof blown off. börja lära sig		Biz çatımızı uçurduk.
We had Tom paint the wall. börja lära sig		Biz Tom'a duvarı boyattık.
We have a big supermarket. börja lära sig		Büyük bir süpermarketimiz var.
We have all kinds of time. börja lära sig		Her türlü zamanımız var.
We have lost sight of him. börja lära sig		Biz onu gözden kaybettik.
We have nothing in common. börja lära sig		Bizim ortak bir şeyimiz yok.
We have run short of food. börja lära sig		Yiyeceğimiz kalmadı.
We have several bags here. börja lära sig		Burada birkaç çantamız var.
We have six lessons a day. börja lära sig		Bir günde altı dersimiz var.
We have three meals a day. börja lära sig		Bir günde üç kez yemek yeriz.
We have to pull the weeds. börja lära sig		Biz yabani otları çekmek zorundayız.
We hope to meet you again. börja lära sig		Seninle tekrar görüşmeyi umuyoruz.
We keep a collie as a pet. börja lära sig		Biz evcil hayvan olarak İskoç çoban köpeği besliyoruz.
We live in the atomic age. börja lära sig		Biz atom çağında yaşıyoruz.
We lived close by the sea. börja lära sig		Biz denizin yanıbaşında yaşadık.
We made friends with Jane. börja lära sig		Biz Jane ile arkadaş edindik.
We made friends with them. börja lära sig		Onlarla arkadaş olduk.
We may be late for school. börja lära sig		Okula geç kalabiliriz.
We meet here once a month. börja lära sig		Ayda bir kez burada görüştük.
We moved into a new house. börja lära sig		Biz yeni bir eve taşındık.
We must begin before five. börja lära sig		Beşten önce başlamalıyız.
We must conform to the rules. börja lära sig		Biz kurallara uymalıyız.
We need a bottle of juice. börja lära sig		Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
We need action, not words. börja lära sig		Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.
We offered him a nice job. börja lära sig		Biz ona güzel bir iş teklif ettik.
We ordered 40 minutes ago. börja lära sig		Kırk dakika önce sipariş verdik.
We painted the door green. börja lära sig		Biz kapıyı yeşile boyadık.
We prepared for an attack. börja lära sig		Biz bir saldırı için hazırlandık.
We regard him as our hero. börja lära sig		Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.
We saw her enter the park. börja lära sig		Onun parka girdiğini gördük.
We saw her enter the room. börja lära sig		Onun odaya girişini gördüm.
We saw monkeys at the zoo. börja lära sig		Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.
We should be very careful. börja lära sig		Çok dikkatli olmalıyız.
We should call the doctor. börja lära sig		Biz doktoru aramalıyız.
We should call the police. börja lära sig		Biz polisi aramalıyız.
We should cancel the hike. börja lära sig		Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
We speak English in class. börja lära sig		Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
We suspected him of lying. börja lära sig		Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
We usually call him Toshi. börja lära sig		Biz genellikle ona Toshi deriz.
We usually walk to school. börja lära sig		Biz genellikle okula yürürüz.
We visited our old school. börja lära sig		Biz eski okulumuzu ziyaret ettik.
We walked along the beach. börja lära sig		Sahil boyunca yürüdük.
We walked along the river. börja lära sig		Nehir boyunca yürüdük.
We walked among the trees. börja lära sig		Biz ağaçların arasında yürüdük.
We walked around the pond. börja lära sig		Göletin etrafında yürüdük.
We want to know the facts. börja lära sig		Gerçekleri bilmek istiyoruz.
We watched TV after lunch. börja lära sig		Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
We were caught in a storm. börja lära sig		Biz bir fırtınaya yakalandık.
We will fight to the last. börja lära sig		Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz.
We work from nine to five. börja lära sig		Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.
We'd better get a move on. börja lära sig		Acele etsek iyi olur.
We'd better send for help. börja lära sig		Yardım getirtsek iyi olur.
We'd like separate checks. börja lära sig		Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
We're going to come again. börja lära sig		Biz tekrar geleceğiz.
We're going to the movies. börja lära sig		Biz sinemaya gidiyoruz.
Were you tired last night? börja lära sig		Dün gece yorgun muydun?
What are you crunching on? börja lära sig		Hatır hutur ne yiyorsun?
What are you going to see? börja lära sig		Ne göreceksiniz?
What are you trying to do? börja lära sig		Ne yapmaya çalışıyorsun?
What can I do to help you? börja lära sig		Size yardım etmek için ne yapabilirim.
What did she actually say? börja lära sig		O, gerçekten ne dedi?
What did you do yesterday? börja lära sig		Dün sen ne yaptın?
What did you go there for? börja lära sig		Oraya ne için gittin?
What did you open it with? börja lära sig		Onu ne ile açtın?
What did you say to Paula? börja lära sig		Paula'ya ne dedin?
What do the prisoners eat? börja lära sig		Mahkumlar ne yerler?
What do you do on Sundays? börja lära sig		Pazar günleri ne yaparsın?
What do you feed your dog? börja lära sig		Köpeğini ne ile beslersin?
What do you need me to do? börja lära sig		Ne yapmamı istersin?
What do you say to a beer? börja lära sig		Bir biraya ne dersin?
What do you want me to do? börja lära sig		Ne yapmamı istiyorsun?
What does this kanji mean? börja lära sig		Bu karakter ne anlama geliyor?
What does Tom see in Mary? börja lära sig		Tom Mary'de ne görüyor.
What does your job entail? börja lära sig		İşiniz ne gerektiriyor.
What evidence do you have? börja lära sig		Hangi kanıtın var?
What happened to our food? börja lära sig		Yiyeceğimize ne oldu?
What has brought you here? börja lära sig		Seni buraya ne getirdi?
What he said surprised me. börja lära sig		Söylediği şey beni şaşırttı.
What he said was not true. börja lära sig		Söylediği doğru değil.
What if he comes back now? börja lära sig		O şimdi geri dönerse ne olacak?
What is he so angry about? börja lära sig		o ne hakkında çok öfkeli?
What is she worried about? börja lära sig		O, ne hakkında endişeli.
What is Tom trying to say? börja lära sig		Tom ne söylemeye çalışıyor?
What keeps you up so late? börja lära sig		Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
What number bus do I take? börja lära sig		Kaç numaralı otobüse bineceğim?
What she said wasn't true. börja lära sig		Onun söylediği doğru değildi.
What he said might be true. börja lära sig		Onun söylediği doğru olabilir.
What should I feed my dog? börja lära sig		Köpeğimi neyle beslemeliyim?
What symptoms do you have? börja lära sig		Hangi belirtilerin var?
What time are you leaving? börja lära sig		Ne zaman ayrılıyorsun?
What Tom says makes sense. börja lära sig		Tom'un söylediği anlamlıdır.
What was it I left behind? börja lära sig		Geride bıraktığım neydi?
What were her final words? börja lära sig		Onun son sözleri nelerdi?
What will you have to eat? börja lära sig		Ne yemek zorunda kalacaksın?
What would you have me do? börja lära sig		Bana ne yaptırırdın?
What would you like to do? börja lära sig		Ne yapmak istersin?
What're you talking about? börja lära sig		Ne hakkında konuşuyorsun?
What's my book doing here? börja lära sig		Benim kitabımın burada ne işi var?
What's that tall building? börja lära sig		O uzun bina nedir?
What's your favorite band? börja lära sig		Senin en sevdiğin grup hangisidir?
What's your favorite book? börja lära sig		Senin en sevdiğin kitap hangisidir?
What's your favorite city? börja lära sig		En sevdiğin şehir hangisidir?
What's your favorite game? börja lära sig		Favori oyunun hangisidir?
What's your favorite hymn? börja lära sig		Favori ilahin hangisidir?
What's your favorite joke? börja lära sig		Favori fıkran hangisidir?
What's your favorite poem? börja lära sig		Favori şiirin hangisidir?
What's your favorite song? börja lära sig		Favori şarkın hangisidir?
What's your favorite wine? börja lära sig		Favori şarabın hangisidir?
What's your favorite word? börja lära sig		Favori kelimen hangisidir?
When can we eat, I wonder. börja lära sig		Ne zaman yiyebiliriz, merak ediyorum.
When did it begin to rain? börja lära sig		Ne zaman yağmur başladı?
When did Tom leave Boston? börja lära sig		Tom Boston'dan ne zaman ayrıldı?
When did you get to Kyoto? börja lära sig		Kyoto'ya ne zaman vardın.
When was the last time you saw Tom? börja lära sig		Tom'u en son ne zaman gördün?
When did you see her last? börja lära sig		Onu son olarak ne zaman gördün?
When did you see him last? börja lära sig		Onu en son ne zaman gördünüz?
When does the movie start? börja lära sig		Film ne zaman başlar?
When should I feed my dog? börja lära sig		Köpeğimi ne zaman beslemeliyim?
When was the castle built? börja lära sig		Kale ne zaman inşa edildi?
When was the castle built? börja lära sig		Kale ne zaman yapıldı?
When will she return home? börja lära sig		O, eve ne zaman dönecek?
When will you get married? börja lära sig		Ne zaman evleneceksin?
Where are the other girls? börja lära sig		Diğer kızlar neredeler?
Where are you from, Karen? börja lära sig		Nerelisin, Karen?
Where did he go yesterday? börja lära sig		O dün nereye gitti?
Where did you see the boy? börja lära sig		Çocuğu nerede gördün.
Where do I get the subway? börja lära sig		Metroya nereden gidebilirim?
Where do you go to school? börja lära sig		Okula nereye gidersin?
Where do you think Tom is? börja lära sig		Tom'un nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
Where is the Avis counter? börja lära sig		Avis sayacı nerede?
Where is the bus terminal? börja lära sig		Otobüs terminali nerede?
Where is the ladies' room? börja lära sig		Bayanların odası nerede?
Where is the nearest bank? börja lära sig		En yakın banka nerede?
Where were you last night? börja lära sig		Dün gece neredeydin?
Where will you be staying? börja lära sig		Nerede kalacaksınız?
Which brand do you prefer? börja lära sig		Hangi markayı tercih edersiniz?
Which direction did he go? börja lära sig		O hangi yöne gitti?
Which way is Central Park? börja lära sig		Hangi yol Central Park'tır?
Who are they cheering for? börja lära sig		Onlar kim için tezahürat yapıyorlar?
Who committed this murder? börja lära sig		Bu cinayeti kim işledi?
Who found my missing book? börja lära sig		Kayıp kitabımı kim buldu?
Who invented this machine? börja lära sig		Bu makineyi kim icat etti?
Who is playing the guitar? börja lära sig		Gitarı kim çalıyor?
Who is taller, you or Ken? börja lära sig		Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Who is younger, him or me? börja lära sig		Kim daha genç, o mu yoksa ben mi?
Who is your dance partner? börja lära sig		Dans arkadaşınız kim?
Who should I meet but Tom? börja lära sig		Tom'un dışında kimle görüşmeliyim?
Who was it that he phoned? börja lära sig		Aradığı o kişi kimdi?
Who was it that he phoned? börja lära sig		Onun aradığı kimdi?
Who were you talking with? börja lära sig		Kimle konuşuyordun?
Who will act as spokesman? börja lära sig		Kim sözcülük yapacak?
Who would do such a thing? börja lära sig		Böyle bir şeyi kim yapardı?
Who's taller, Tom or Mary? börja lära sig		Kim daha uzun, Tom mu yoksa Mary mi?
Who is your favorite actor? börja lära sig		En sevdiğin aktör kimdir?
Whoever says so is a liar. börja lära sig		Öyle söyleyen yalancıdır.
Whose paintings are these? börja lära sig		Bunlar kimin tabloları?
Why didn't you believe me? börja lära sig		Niçin bana inanmadın?
Why didn't you call me up? börja lära sig		Niçin bana telefon etmedin?
Why do you think that way? börja lära sig		Niçin o şekilde düşünüyorsun?
Why don't we share a room? börja lära sig		Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Why don't you call him up? börja lära sig		Niçin ona telefon etmiyorsun?
Why don't you call Tom up? börja lära sig		Niçin Tom'u aramıyorsun?
Why should you suspect me? börja lära sig		Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?
Will he come this evening? börja lära sig		O bu akşam gelecek mi?
Will it be sunny tomorrow? börja lära sig		Yarın güneşli olacak mı?
Will six o'clock suit you? börja lära sig		Saat altı size uyar mı?
Will you have some coffee? börja lära sig		Biraz kahve alır mısın?
Would you pass me the salt? börja lära sig		Bana tuzu uzatır mısın?
Will you rub my shoulders? börja lära sig		Omuzlarımı ovar mısın?
Will you show me the book? börja lära sig		Bana kitabı gösterir misin?
Will you warm up the soup? börja lära sig		Çorbayı ısıtır mısın?
Women didn't care for him. börja lära sig		Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
Won't you have some fruit? börja lära sig		Biraz meyve almaz mısın?
Would you care for drinks? börja lära sig		İçecekler ister misiniz?
Would you like some fruit? börja lära sig		Biraz meyve ister misin?
Would you like some salad? börja lära sig		Biraz salata ister misin?
Would you like some sugar? börja lära sig		Biraz şeker ister misin?
Would you mind if I smoked? börja lära sig		Sigara içebilir miyim?
Wow! That looks delicious. börja lära sig		Vay be! O lezzetli görünüyor.
Write down your name here. börja lära sig		Adınızı buraya yazın.
Write on every other line. börja lära sig		Her satırı yazın.
Yesterday was my birthday. börja lära sig		Dün benim doğum günümdü.
Yoga helps her to be calm. börja lära sig		Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.
You and I are old friends. börja lära sig		Sen ve ben eski arkadaşız.
You are both in the wrong. börja lära sig		Her ikiniz de suçlusunuz.
You are not a child anymore. börja lära sig		Artık bir çocuk değilsin.
You are only just in time. börja lära sig		Sadece sen zamanında geldin.
You are selling him short. börja lära sig		Onu küçümsüyorsun.
You are tired, aren't you? börja lära sig		Yorgunsun, değil mi?
You aren't yourself today. börja lära sig		Bugün her zamanki gibi değilsin.
You can go if you want to. börja lära sig		İsterseniz, gidebilirsiniz.
You can just call me Taro. börja lära sig		Bana sadece Taro diyebilirsin.
You can stay till tonight. börja lära sig		Bu geceye kadar kalabilirsin.
You can tear the box open. börja lära sig		Kutuyu yırtarak açabilirsin.
You can't attend? Why not? börja lära sig		Katılamıyor musun? Neden?
You can't have both books. börja lära sig		Her iki kitaba sahip olamazsın.
You don't have to help me. börja lära sig		Bana yardım etmek zorunda değilsin.
You don't need to call me. börja lära sig		Beni aramana gerek yok.
You drink too much coffee. börja lära sig		Çok fazla kahve içiyorsun.
You had better go at once. börja lära sig		Derhal gitsen iyi olur.
You had to come yesterday. börja lära sig		Sen dün gelmek zorundaydın.
You have a gift for music. börja lära sig		Senin müziğe doğuştan yeteneğin var.
You have a sense of humor. börja lära sig		Senin bir mizah duygun var.
You have only to go there. börja lära sig		Sadece oraya gitmek zorundasın.
You've got the wrong number. börja lära sig		Yanlış numara çevirdiniz.
You have to eat regularly. börja lära sig		Düzenli olarak yemek zorundasın.
You have to pay the price. börja lära sig		Bedelini ödemek zorundasın.
You just need a good rest. börja lära sig		Sadece iyi bir dinlenmeye ihtiyacın var.
You keep a dog, don't you? börja lära sig		Sen bir köpek bakıyorsun, değil mi?
You look funny doing that. börja lära sig		Onu yaparken komik görünüyorsun.
You look good in a kimono. börja lära sig		Bir kimono içinde iyi görünüyorsun.
You may use my dictionary. börja lära sig		Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.
You may use my typewriter. börja lära sig		Daktilomu kullanabilirsin.
You must control yourself. börja lära sig		Kendinizi kontrol etmelisiniz.
You must do as I tell you. börja lära sig		Sana söylediğim gibi yapmalısın.
You must help your mother. börja lära sig		Annene yardım etmelisin.
You must not eat too much. börja lära sig		Çok fazla yememelisin.
You must not give up hope. börja lära sig		Umudunu kaybetmemelisin.
You must not go out today. börja lära sig		Bugün dışarı çıkmamalısın.
You must not speak loudly. börja lära sig		Yüksek sesle konuşmamalısın.
You must not stay up late. börja lära sig		Gece geç saatlere kadar oturmamalısın.
You need to stop drinking. börja lära sig		İçmeyi durdurmalısın.
You need to stop gambling. börja lära sig		Kumar oynamayı bırakmalısın.
You ought to have seen it. börja lära sig		Onu görmüş olmalısın.
You ought to see a doctor. börja lära sig		Bir doktorla görüşmelisin.
You really did a good job. börja lära sig		Gerçekten iyi bir iş yaptın.
You should eat more fruit. börja lära sig		Daha fazla meyve yemelisiniz.
You should take my advice. börja lära sig		Tavsiyemi dinlemelisin.
You should tell the truth. börja lära sig		Gerçeği söylemelisin.
You trust people too much. börja lära sig		İnsanlara çok güveniyorsun.
You understand, don't you? börja lära sig		Anlıyorsun değil mi?
You were lucky to find it. börja lära sig		Onu bulduğun için şanslıydın.
You will be busy tomorrow. börja lära sig		Yarın meşgul olacaksın.
You will make a good wife. börja lära sig		İyi bir eş yapacaksın.
You will succeed some day. börja lära sig		Bir gün başaracaksın.
You'd better not go there. börja lära sig		Oraya gitmesen iyi olur.
You'd better not go today. börja lära sig		Bugün gitmesen iyi olur.
You'd better not tell him. börja lära sig		Ona söylemesen iyi olur.
You'd better not tell Tom. börja lära sig		Tom'a söylemesen iyi olur.
You'd better see a doctor. börja lära sig		Bir doktorla görüşsen iyi olur.
You'll be told in advance. börja lära sig		Önceden sana söylenilecek.
You'll succeed if you try. börja lära sig		Çabalarsan, başarırsın.
You're a really good cook. börja lära sig		Sen gerçekten iyi bir aşçısın.
You're a very good dancer. börja lära sig		Sen gerçekten iyi bir dansçısın.
You're joking, aren't you? börja lära sig		Şaka yapıyorsun, değil mi?
You're on the right track. börja lära sig		Siz doğru yoldasınız.
You're too drunk to drive. börja lära sig		Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.
You're very stylish today. börja lära sig		Bugün çok şıksın.
You're wrong in this case. börja lära sig		Bu durumda yanılıyorsunuz.
You've done a perfect job. börja lära sig		Mükemmel bir iş yaptın.
You've given me your cold. börja lära sig		Soğuk algınlığını bana bulaştırdın.
You've got plenty of time. börja lära sig		Çok zamanın var.
Your English is improving. börja lära sig		İngilizcen gelişiyor.
Your guess is quite wrong. börja lära sig		Tahminin oldukça yanlış.
Your house needs painting. börja lära sig		Evin boyanılmalı.
Your letter made me happy. börja lära sig		Mektubun beni mutlu etti.
Your watch has been found. börja lära sig		Sizin saatiniz bulundu.
Your watch is on the desk. börja lära sig		Sizin saatiniz masanın üstünde.
Yumi is one of my friends. börja lära sig		Yumi arkadaşlarımdan biridir.
Yumi is one of my friends. börja lära sig		Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.
Yumi studies English hard. börja lära sig		Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.
Yumi will not play tennis. börja lära sig		Yumi tenis oynamayacak.
Yumiko was a little angry. börja lära sig		Yumiko biraz kızmıştı.
3 to the third power is 27. börja lära sig		3'ün üçüncü gücü 27'dir.
A bird was caught by a cat. börja lära sig		Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.
A boy was beating the drum. börja lära sig		Bir çocuk davul çalıyordu.
A cat is lying on the sofa. börja lära sig		Kanapede bir kedi yatıyor.
A cry arose from the crowd. börja lära sig		Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
A few people have two cars. börja lära sig		Birkaç kişinin iki arabası var.
A global crisis is at hand. börja lära sig		Küresel bir kriz yakındır.
A good idea came across my mind. börja lära sig		Aklıma iyi bir fikir geldi.
A heavy rain began to fall. börja lära sig		Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
A loud noise made him jump. börja lära sig		Şiddetli gürültü onu hoplattı.
A major is above a captain. börja lära sig		Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
A man appeared at the door. börja lära sig		Kapıda bir adam göründü.
A man appeared at the site. börja lära sig		Sitede bir adam ortaya çıktı.
A policeman came up to him. börja lära sig		Bir polis ona doğru geldi.
A student wants to see you. börja lära sig		Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Add a bit of sugar, please. börja lära sig		Lütfen biraz şeker ilave edin.
After a storm comes a calm. börja lära sig		Her yokuşun bir inişi vardır.
Akira can play tennis well. börja lära sig		Akira tenisi iyi oynayabilir.
Alice rushed into her room. börja lära sig		Alice odasına koştu.
All is well that ends well. börja lära sig		İyi biten herşey iyidir.
All of the dogs were alive. börja lära sig		Bütün köpekler hayattaydı.
All of you have to read it. börja lära sig		Hepiniz onu okumak zorundasınız.
All right. Please order it. börja lära sig		Anlaşıldı. Lütfen onu ısmarla.
All students like holidays. börja lära sig		Bütün öğrenciler tatilleri severler.
All the seats are occupied. börja lära sig		Tüm koltuklar dolu.
All's fair in love and war. börja lära sig		Aşkta ve savaşta herşey adildir.
Almost no one believed her. börja lära sig		Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
Almost no one believed him. börja lära sig		Neredeyse kimse ona inanmadı.
America was at war in 1864. börja lära sig		Amerika, 1864 yılında savaştaydı.
An apple fell off the tree. börja lära sig		Ağaçtan bir elma düştü.
Ann plays tennis very well. börja lära sig		Ann çok iyi tenis oynar.
Anybody can make a mistake. börja lära sig		Herkes hata yapabilir.
Are you a Japanese citizen? börja lära sig		Bir Japon vatandaşı mısınız?
Are you a Japanese student? börja lära sig		Sen bir Japon öğrencisi misin?
Are you a Japanese student? börja lära sig		Siz bir Japon öğrencisi misiniz?
Are you afraid of the dark? börja lära sig		Karanlıktan korkar mısın?
Are you American or French? börja lära sig		Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?
Are you going to sing here? börja lära sig		Burada şarkı söyleyecek misin?
Are you going to stay long? börja lära sig		Uzun kalacak mısın?
Are you having a good time? börja lära sig		İyi vakit geçiriyor musunuz?
Are you old enough to vote? börja lära sig		Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
Are you ready for the trip? börja lära sig		Yolculuk için hazır mısınız?
Are you ready to order now? börja lära sig		Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Are you sure of your facts? börja lära sig		Gerçeklerinden emin misin?
Aren't you being very rude? börja lära sig		Çok kabalaşmıyor musun?
Around here, everyone skis. börja lära sig		Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Ask him the way to station. börja lära sig		Ona istasyona giden yolu sor.
At first, Meg was homesick. börja lära sig		İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Banks open at nine o'clock. börja lära sig		Bankalar dokuzda açarlar.
Basketball is a lot of fun. börja lära sig		Basketbol çok eğlenceli.
Beef is expensive nowadays. börja lära sig		Et bugünlerde pahalı.
Betty is a dancing teacher. börja lära sig		Betty bir dans öğretmeni.
Beware of pickpockets here. börja lära sig		Burada yankesicilere dikkat edin.
Bill is not as tall as Bob. börja lära sig		Bill Bob kadar uzun değil.
Bill missed the first ball. börja lära sig		Bill ilk topu kaçırdı.
Bill was killed with a gun. börja lära sig		Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Blotting paper absorbs ink. börja lära sig		Kurutma kağıdı mürekkebi emer.
Both buildings burned down. börja lära sig		Heriki binada yandı.
Both of them are very cute. börja lära sig		Onların her ikisi de sevimli
Boys, don't make any noise. börja lära sig		Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?
Breast cancer is a disease. börja lära sig		Meme kanseri bir hastalıktır.
Bring a couple more chairs. börja lära sig		Bir çift sandalye daha getir.
Bring me a bucket of water. börja lära sig		Bana bir kova su getirin.
Call the doctor right away. börja lära sig		Hemen doktoru arayın.
Can I borrow your scissors? börja lära sig		Makasını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your umbrella? börja lära sig		Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
May I have a talk with you? börja lära sig		Seninle konuşabilir miyim?
Can I stop over in Chicago? börja lära sig		Şikago'da mola verebilir miyim?
Can she endure a long trip? börja lära sig		O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Can you answer this riddle? börja lära sig		Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?
Can you dance the two-step? börja lära sig		İki-adım dansını yapabilir misin?
Can you find your way home? börja lära sig		Eve giden yolu bulabilir misin?
Can you give him first aid? börja lära sig		Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
Could you give me a discount? börja lära sig		Bana bir indirim yapar mısın?
Can you give me the recipe? börja lära sig		Bana tarifi verebilir misiniz?
Can you lend me 10,000 yen? börja lära sig		Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Would you lend me some money? börja lära sig		Bana biraz ödünç para verir misin?
Can you measure the length? börja lära sig		Uzunluğu ölçebilir misin?
Can you see the difference? börja lära sig		Farkı görebiliyor musun?
Can you weigh this, please? börja lära sig		Lütfen bunu tartabilir misiniz?
Cats are related to tigers. börja lära sig		Kediler kaplanlarla akrabadırlar.
Cats don't like to get wet. börja lära sig		Kediler ıslanmaktan hoşlanmazlar.
Charles Guiteau was insane. börja lära sig		Charles Guiteau deliydi.
Check your answer with his. börja lära sig		Cevabını onunki ile karşılaştır.
Christmas is December 25th. börja lära sig		Noel 25 Aralıktadır.
Circumstances have changed. börja lära sig		Şartlar değişti.
Classes begin next Tuesday. börja lära sig		Dersler gelecek salı başlar.
Close the window, will you? börja lära sig		Pencereyi kapatın, olur mu?
Come into the room at once. börja lära sig		Derhal odaya gel.
Come over here and join us. börja lära sig		Buraya gel ve bize katıl.
Come see me again tomorrow. börja lära sig		Yarın beni tekrar görmeye gel.
Could I ask a favor of you? börja lära sig		Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
Could I get your autograph? börja lära sig		İmzanızı alabilir miyim?
Could I have a screwdriver? börja lära sig		Bir tornavida alabilir miyim?
Could I have some more tea? börja lära sig		Biraz daha çay alabilir miyim?
Could I make a reservation? börja lära sig		Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?
Could you give this to Tom? börja lära sig		Bunu Tom'a veriri misin?
Could you keep this for me? börja lära sig		Buna benim için bakar mısın?
Could you lend me the book? börja lära sig		Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Could you show me this bag? börja lära sig		Bana bu çantayı gösterir misin?
Count from 10 down to zero. börja lära sig		Ondan sıfıra kadar geri say.
Did he tell you what to do? börja lära sig		O sana ne yapacağını söyledi mi.
Did she come here to relax? börja lära sig		O dinlenmek için mi buraya geldi?
Did Tom used to play hooky? börja lära sig		Tom okuldan kaçar mıydı?
Did you buy a nice bicycle? börja lära sig		Güzel bir bisiklet aldın mı?
Did you call me up last night? börja lära sig		Dün gece beni aradın mı?
Did you enjoy your holiday? börja lära sig		Tatilin tadını çıkardın mı?
Did you forget to buy eggs? börja lära sig		Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Did you go to see a doctor? börja lära sig		Bir doktorla görüşecek misin?
Did you have a nice summer? börja lära sig		Güzel bir yaz geçirdin mi?
Did you receive the letter? börja lära sig		Mektubu aldın mı?
Did you request a new desk? börja lära sig		Yeni bir masa istediniz mi?
Did you want anything else? börja lära sig		Başka birşey istedin mi?
Did you watch TV yesterday? börja lära sig		Dün televizyon izledin mi?
Did your mother make those? börja lära sig		Annen onları yaptı mı?
Didn't you see the musical? börja lära sig		Müzikali görmedin mi?
Do I have to change trains? börja lära sig		Trenleri değiştirmek zorunda mıyım?
Do whatever you think is right. börja lära sig		Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Do you accept credit cards? börja lära sig		Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
Do you accept credit cards? börja lära sig		Kredi kartları kabul ediyor musunuz?
Do you belong to any clubs? börja lära sig		Herhangi bir kulübe üyemisin?
Do you charge for delivery? börja lära sig		Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
Do you go to school by bus? börja lära sig		Okula otobüsle gidiyor musunuz?
Do you have a cheaper room? börja lära sig		Daha ucuz bir odanız var mı?
Do you have a smaller size? börja lära sig		Daha küçük bir boyutu olan var mı?
Do you have an appointment? börja lära sig		Randevun var mı?
Do you have any complaints? börja lära sig		Hiç şikayetiniz var mı?
Do you have any light beer? börja lära sig		Hiç hafif biran var mı?
Do you have much snow here? börja lära sig		Burada çok fazla kar var mı?
Do you have to make dinner? börja lära sig		Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
Do you hear from her often? börja lära sig		Ondan sık sık haber alır mısın?
Do you know what day it is? börja lära sig		Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Do you know where he lives? börja lära sig		Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
Do you like Mozart's music? börja lära sig		Mozart'ın müziğini sever misiniz?
Do you like playing sports? börja lära sig		Spor yapmayı sever misiniz?
Do you often hear from him? börja lära sig		Ondan sık sık haber alıyor musun?
Do you plan to go overseas? börja lära sig		Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Do you talk to your plants? börja lära sig		Bitkilerinle konuşur musun?
Do you think fish can hear? börja lära sig		Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Do you think I'm beautiful? börja lära sig		Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm beautiful? börja lära sig		Sizce ben güzel miyim?
Do you think it's my fault? börja lära sig		Onun benim hatam olduğunu düşünüyor musunuz?
Do you think it's my fault? börja lära sig		Sizce o benim hatam mı?
Do you think Tom is guilty? börja lära sig		Tom'un suçlu olduğunu düşünüyor musun?
Doctors removed the bullet. börja lära sig		Doktorlar kurşunu çıkardılar.
Does it hurt when you chew? börja lära sig		Çiğnerken dişin ağrıyor mu?
Does she work in this city? börja lära sig		O, bu şehirde çalışıyor mu?
Does Tom have a girlfriend? börja lära sig		Tom'un bir kız arkadaşı var mı?
Don't believe what she says. börja lära sig		Onun söylediğine inanma.
Don't buy things on credit. börja lära sig		Eşyaları kredili almayın.
Don't cut down those trees. börja lära sig		Bu ağaçları kesme.
Don't fail to call me back. börja lära sig		Beni tekrar aramayı unutma.
Don't judge by appearances. börja lära sig		Görünüşe göre yargılamayın.
Don't lose sleep over that. börja lära sig		Onunla ilgili uykunu kaçırma.
Don't make fun of children. börja lära sig		Çocuklarla alay etme.
Don't meddle in my affairs. börja lära sig		İşlerime karışmayın.
Don't pay attention to him. börja lära sig		Onu dinlemeyin.
Don't pick on younger kids. börja lära sig		Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
Don't point your gun at me. börja lära sig		Silahını bana doğrultma.
Don't sit down on the sofa. börja lära sig		Koltuğa oturma.
Don't spend too much money. börja lära sig		Çok fazla para harcama.
Don't worry about the past. börja lära sig		Geçmiş hakkında üzülme.
Dreams sometimes come true. börja lära sig		Rüyalar bazen gerçek olur.
Drive with the utmost care. börja lära sig		Son derece dikkatli sür.
Dry your face with a towel. börja lära sig		Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.
Each of them has a bicycle. börja lära sig		Onların her birinin bir bisikleti var.
Eat whatever food you like. börja lära sig		İstediğin yiyeceği ye.
Eat whichever one you like. börja lära sig		Hoşlandığın herhangi birini ye.
Eggs are sold by the dozen. börja lära sig		Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Electricity is very useful. börja lära sig		Elektrik çok faydalıdır.
English is not easy for me. börja lära sig		İngilizce benim için kolay değil.
English is not easy for us. börja lära sig		İngilizce bizim için kolay değildir.
Eric is on our soccer team. börja lära sig		Eric bizim futbol takımında.
Even a child can answer it. börja lära sig		Bir çocuk bile ona cevap verebilir.
Even a child can read this. börja lära sig		Bir çocuk bile bunu okuyabilir.
Everyone but Tom was there. börja lära sig		Tom hariç herkes oradaydı.
Everyone except me knew it. börja lära sig		Ben hariç herkes onu biliyordu.
Excuse me, but I feel sick. börja lära sig		Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.
Few students knew his name. börja lära sig		Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
Few visitors could see him. börja lära sig		Az sayıda ziyaretçi onu görebildi.
Fill out this form, please. börja lära sig		Bu formu doldurunuz, lütfen.
Fill the bottle with water. börja lära sig		Şişeyi suyla doldur.
Fill the bucket with water. börja lära sig		Kovayı su ile doldurun.
Five colonists were killed. börja lära sig		Beş sömürgeci öldürüldü.
Flour is sold by the pound. börja lära sig		Un paundla satılır.
Food is necessary for life. börja lära sig		Yiyecek yaşam için gereklidir.
Fortunately, I was on time. börja lära sig		Neyseki, zamanında oradaydım.
French is spoken in France. börja lära sig		Fransızca Fransa'da konuşulur.
Friends do things together. börja lära sig		Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
Frogs are afraid of snakes. börja lära sig		Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
George works on a big farm. börja lära sig		George büyük bir çiftlikte çalışır.
Get this stuff out of here. börja lära sig		Bu şeyi buradan çıkarın.
Get up as early as you can. börja lära sig		Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Give it to anyone you like. börja lära sig		Onu istediğin birine ver.
Give me $1.00 back, please. börja lära sig		Bana bir dolar geri verin, lütfen.
Give me a light, would you? börja lära sig		Bana bir ışık ver, lütfen.
Give me another cup of tea. börja lära sig		Bana bir fincan daha çay verin.
Give me some water, please. börja lära sig		Lütfen bana biraz su ver.
Give me something to drink. börja lära sig		Bana içecek bir şey ver.
Give my shoes a good shine. börja lära sig		Ayakkabılarımı iyice parlat.
Give my thanks to your son. börja lära sig		Oğlunuza teşekkürlerimi iletin.
Giving up isn't the answer. börja lära sig		Vazgeçmek cevap değildir.
Hamilton died the next day. börja lära sig		Hamilton ertesi gün öldü.
Hang your coat on the hook. börja lära sig		Ceketini askıya as.
Have a little of this cake. börja lära sig		Pastadan bir parça al.
Have you ever been to Guam? börja lära sig		Hiç Guam'a gittin mi?
Have you ever been to Kobe? börja lära sig		Hiç Kobe'de bulundun mu?
Have you ever been to Nara? börja lära sig		Hiç Nara'da bulundun mu?
Have you ever eaten turkey? börja lära sig		Hiç hindi yedin mi?
Have you ever heard of him? börja lära sig		Ondan hiç haber aldın mı?
Have you ever seen a panda? börja lära sig		Hiç bir panda gördün mü?
Have you ever seen a whale? börja lära sig		Hiç balina gördün mü?
Have you ever seen it hail? börja lära sig		Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Have you ever visited Rome? börja lära sig		Roma'yı hiç ziyaret ettin mi?
Have you finished dressing? börja lära sig		Giyinmeyi bitirdin mi?
Have you finished ordering? börja lära sig		Siparişi bitirdin mi?
Have you read the book yet? börja lära sig		Henüz kitabı okudun mu?
Have you read this article? börja lära sig		Bu makaleyi okudun mu?
He accepted the nomination. börja lära sig		O adaylığı kabul etti.
He advised me not to smoke. börja lära sig		O, bana sigara içmememi tavsiye etti.
He also needs many workers. börja lära sig		Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
He appealed to us for help. börja lära sig		O yardım için bize başvurdu.
He appeared in many movies. börja lära sig		O, pek çok filmde göründü.
He asked me for some money. börja lära sig		O benden biraz para istedi.
He asked us what we wanted. börja lära sig		O bize ne istediğimizi sordu.
He ate a box of chocolates. börja lära sig		Bir kutu çikolata yedim.
He became a great musician. börja lära sig		O büyük bir müzisyen oldu.
He became a nice young man. börja lära sig		O, tatlı genç bir adam oldu.
He began to look for a job. börja lära sig		O bir iş aramaya başladı.
He began to whistle a tune. börja lära sig		O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
He believes whatever I say. börja lära sig		O, söylediğim her şeye inanır.
He bought his son a camera. börja lära sig		O, oğluna bir kamera satın aldı.
He bought me a nice camera. börja lära sig		O bana hoş bir kamera aldı.
He brought his lunch today. börja lära sig		Bugün öğle yemeğini getirdi.
He built forty-eight forts. börja lära sig		O, kırksekiz kale yaptı.
He calculated the expenses. börja lära sig		O, giderleri hesapladı.
He came again after a week. börja lära sig		Bir haftadan sonra o geri geldi.
He came from the Northeast. börja lära sig		O, Kuzeydoğuluydu.
He can handle English well. börja lära sig		O, İngilizcenin üstesinden iyi gelir.
He can read English easily. börja lära sig		O kolayca İngilizce okuyabilir.
He can't swim like she can. börja lära sig		O, onun yüzebildiği gibi yüzemez.
He carved designs in ivory. börja lära sig		O, fildişi tasarımlar oydu.
He carved me a wooden doll. börja lära sig		Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
He comes here once a month. börja lära sig		O ayda bir kez buraya gelir.
He comes here twice a week. börja lära sig		O, haftada iki kez buraya gelir.
He comes round once a week. börja lära sig		O, haftada bir kez uğrar.
He could get no more money. börja lära sig		O, artık para alamadı.
He could not go to college. börja lära sig		O, üniversiteye gidemedi.
He cut off a slice of meat. börja lära sig		O, bir dilim et kesti.
He dashed out of the store. börja lära sig		O, dükkandan dışarı fırladı.
He decided to go to France. börja lära sig		Fransa'ya gitmeye karar verdi.
She decided to have the operation. börja lära sig		Ameliyat edilmeye karar verdi.
He decided to quit smoking. börja lära sig		Sigarayı bırakmaya karar verdi.
He decided to sell the car. börja lära sig		Arabayı satmaya karar verdi.
He decided to study harder. börja lära sig		O daha çok çalışmaya karar verdi.
He deserves the punishment. börja lära sig		O, cezayı hak ediyor.
He did his best to the end. börja lära sig		O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did not put up his hand. börja lära sig		O, elini havaya kaldırmadı.
He did the work on his own. börja lära sig		O, işi kendi başına yaptı.
He did well for a beginner. börja lära sig		O, bir acemi için iyi yaptı.
He didn't do it on purpose. börja lära sig		O onu kasıtlı yapmadı.
He didn't give up the plan. börja lära sig		O, plandan vazgeçmedi.
He didn't mean to hurt you. börja lära sig		O seni incitmek istemiyordu.
He died an unnatural death. börja lära sig		O doğal olmayan bir ölümle öldü.
He does not live in Sendai. börja lära sig		O, Sendai'de yaşamıyor.
He doesn't read many books. börja lära sig		O, çok sayıda kitap okumaz.
He doesn't watch television at all. börja lära sig		O, hiç televizyon izlemez.
He drank a shot of whiskey. börja lära sig		O biraz viski içti.
He drove down to the hotel. börja lära sig		O, araba ile otele doğru gitti.
He enjoys eating ice cream. börja lära sig		O dondurma yemekten hoşlanır.
He failed to take the exam. börja lära sig		Sınava giremedi.
He failed to wake Harry up. börja lära sig		O Harry'yi kaldırmada başarısız oldu.
He fell asleep immediately. börja lära sig		O derhal uyudu.
He felt a pain in his back. börja lära sig		O, sırtında bir ağrı hissetti.
He felt utterly humiliated. börja lära sig		O, tamamen aşağılanmış hissetti.
He forgot to lock the door. börja lära sig		O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
He gave away all his money. börja lära sig		O, tüm parasını bağışladı.
He gave her a nice present. börja lära sig		Ona güzel bir hediye verdi.
He gave her her first kiss. börja lära sig		O ona ilk öpücüğünü verdi.
He glanced at her name tag. börja lära sig		O, onun yaka kartına baktı.
He got a nice job recently. börja lära sig		O son zamanlarda hoş bir iş buldu.
He got home at seven sharp. börja lära sig		O, saat tam yedide eve geldi.
He got ready for departure. börja lära sig		O, kalkış için hazırlandı.
He got the car for nothing. börja lära sig		O, arabayı boşuna aldı.
He got the lady some water. börja lära sig		O, bayana bir bardak su getirdi.
He got to London yesterday. börja lära sig		O, dün Londra'ya vardı.
He got up at five as usual. börja lära sig		O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.
He greeted me with a smile. börja lära sig		O bir tebessümle beni selamladı.
She greeted me with a smile. börja lära sig		O, beni tebessümle selamladı.
He grew a variety of crops. börja lära sig		O, çeşitli ekinler büyüttü.
He had a bitter experience. börja lära sig		Onun acı bir deneyimi oldu.
He had a lot of work to do. börja lära sig		Onun yapacak çok işi vardı.
He had an accident at work. börja lära sig		O iş yerinde bir kaza geçirdi.
He had breakfast all alone. börja lära sig		O yalnız başına kahvaltı yaptı.
He had long hair last year. börja lära sig		Geçen yıl o uzun saça sahipti.
He had no house to live in. börja lära sig		Onun yaşamak için bir evi yoktu.
He had the room to himself. börja lära sig		O, odayı kendine aldı.
He had to find another way. börja lära sig		O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
He has a family to support. börja lära sig		Onun destekleyecek bir ailesi var.
He has a lot of confidence. börja lära sig		Onun oldukça fazla kendine güveni var.
He has already gone to bed. börja lära sig		O, zaten yatmaya gitti.
He has an eye for antiques. börja lära sig		Onun antikalarda gözü var.
He has an interesting book. börja lära sig		Onun ilginç bir kitabı var.
He has any number of books. börja lära sig		Onun çok sayıda kitabı vardır.
He has been busy this week. börja lära sig		O, bu hafta meşguldü.
He has been gaining weight. börja lära sig		O kilo almaktadır.
He has been to many places. börja lära sig		O birçok yerde bulunmuştur.
He has begun on a new book. börja lära sig		O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
He has gone out for a walk. börja lära sig		O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
He has gone to Switzerland. börja lära sig		O, İsviçre'ye gitti.
He has her under his thumb. börja lära sig		O, onun kontrolü altında.
He has no redeeming traits. börja lära sig		Onun kurtarıcı özelliği yok.
He has no room to study in. börja lära sig		Onun çalışacak bir yeri yok.
He has quite a few friends. börja lära sig		Onun pek çok arkadaşı var.
He has quite a few records. börja lära sig		Onun epeyce rekoru var.
He has set off for America. börja lära sig		O, Amerika'ya yola çıktı.
He has three older sisters. börja lära sig		Onun üç ablası var.
He has to repair the clock. börja lära sig		O, saati onarmak zorundadır.
He has too many wild ideas. börja lära sig		Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
He hates cleaning his room. börja lära sig		O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
He held a pen in his hands. börja lära sig		O, elinde bir kalem tutuyor.
He held out his hand to me. börja lära sig		O, elini bana uzattı.
He hit a ball with the bat. börja lära sig		O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
He hung his coat on a hook. börja lära sig		O, ceketini bir askıya astı.
He invited me to his house. börja lära sig		O, beni evine davet etti.
He invited me to the party. börja lära sig		O beni partiye davet etti.
He is a cheerful young man. börja lära sig		O neşeli bir genç insan.
He is a considerate father. börja lära sig		O, düşünceli bir babadır.
He is a good husband to me. börja lära sig		O bana karşı iyi bir koca.
He is a good tennis player. börja lära sig		O iyi bir tenis oyuncusu.
He is a handsome young man. börja lära sig		O, yakışıklı bir genç adamdır.
He is a jack-of-all-trades. börja lära sig		O, on parmağında on marifet olan bir kimsedir.
He is a really good worker. börja lära sig		O, gerçekten iyi bir işçidir.
He is a teacher of English. börja lära sig		O bir İngilizce öğretmenidir.
He is a very decent fellow. börja lära sig		O, çok hoşgörülü bir adamdır.
He is absorbed in his work. börja lära sig		O tüm dikkatini işine vermiş.
He is afraid of his father. börja lära sig		O, babasından korkar.
He is always full of ideas. börja lära sig		O, her zaman fikirlerle dolu.
He is always up to no good. börja lära sig		O, her zaman bir fırıldak çevirir.
He is an expert at fishing. börja lära sig		O, balık tutmada uzmandır.
He is as talkative as ever. börja lära sig		O, her zamanki kadar geveze.
He is as tall as my father. börja lära sig		O, benim babam kadar uzundur.
He is careless about money. börja lära sig		O, para hakkında dikkatsiz.
He is crazy about baseball. börja lära sig		O beyzbolu çok fazla seviyor.
He is doing fine in school. börja lära sig		O okulda iyi yapıyor.
He is eager to go to China. börja lära sig		O, Çin'e gitmek için istekli.
He is employed on the farm. börja lära sig		Ona çiftlikte iş verilmektedir.
He is far from being happy. börja lära sig		O, mutlu olmaktan uzaktır.
He is going to the concert. börja lära sig		O konsere gidiyor.
He is good at flying kites. börja lära sig		O, uçurtmaları uçurmada iyidir.
He is good at fund raising. börja lära sig		O, fon sağlamada iyidir.
He is hunted by the police. börja lära sig		O, polis tarafından avlandı.
He is looking forward to seeing you. börja lära sig		O seni görmek için sabırsızlanıyor.
He is in front of the door. börja lära sig		O kapının önünde.
He is in the prime of life. börja lära sig		O, hayatının baharında.
He is just an ordinary man. börja lära sig		O sadece sıradan bir insan.
He is like a brother to me. börja lära sig		O, benim için bir kardeş gibidir.
He is mentally handicapped. börja lära sig		O, zihinsel engelli.
He is not guilty of murder. börja lära sig		O, cinayetten suçlu değildir.
He is now staying in Paris. börja lära sig		O, şimdi Paris'te kalıyor.
He is really in good shape. börja lära sig		O gerçekten iyi durumda.
He is said to be very poor. börja lära sig		Onun çok fakir söyleniliyor.
He is standing on the hill. börja lära sig		O, tepede duruyor.
He is still full of energy. börja lära sig		O hala enerji dolu.
He is studying agriculture. börja lära sig		O, tarım eğitimi görmektedir.
He is studying at his desk. börja lära sig		O, masasında çalışıyor.
He is sure to win the game. börja lära sig		O, oyunu kazanacağından emin.
He is swimming in the pool. börja lära sig		O havuzda yüzüyor.
He is the talk of the town. börja lära sig		O, kasabanın gündemindedir.
He is too proud to give up. börja lära sig		O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
He is very a dangerous man. börja lära sig		O, çok tehlikeli bir adam.
He is very friendly to her. börja lära sig		O, ona karşı çok samimi.
He is wanted by the police. börja lära sig		O, polis tarafından aranıyor.
He isn't able to buy a car. börja lära sig		O bir araba alamaz.
He joined the English club. börja lära sig		O, İngilizce kulübüne katıldı.
He kept silent for a while. börja lära sig		Bir müddet sessiz kaldı.
He kept silent for a while. börja lära sig		Bir süre sessiz kaldı.
She kissed him on the cheek. börja lära sig		O, onu yanağından öptü.
He knows Mr. Davidson well. börja lära sig		O, Bay Davidson'u iyi tanır.
He leaned against the wall. börja lära sig		O, duvara dayandı.
He leaves for Tokyo at ten. börja lära sig		O saat onda Tokyo'ya hareket eder.
He left after he had lunch. börja lära sig		Öğle yemeği yedikten sonra gitti.
He left for America by air. börja lära sig		O hava yoluyla Amerikaya gitti.
He let me stay for a night. börja lära sig		O, benim bir gece kalmama izin verdi.
He likes English very much. börja lära sig		O, İngilizceyi çok seviyor.
He likes jazz, and so do I. börja lära sig		O jazz sever, ve ben de öyle.
He lived in a town near by. börja lära sig		O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.
He lived next to his uncle. börja lära sig		O amcasına bitişik yaşadı.
He lived to a ripe old age. börja lära sig		Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
He looks as if he were ill. börja lära sig		O hastaymış gibi görünüyor.
He looks like your brother. börja lära sig		O, erkek kardeşine benziyor.
She looks young for her age. börja lära sig		O, yaşına göre genç görünüyor.
He loses his temper easily. börja lära sig		O kolayca kontrolünü kaybeder.
He lost his temper with me. börja lära sig		O bana öfkelendi.
He made a journey to Paris. börja lära sig		O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
He made her clean the room. börja lära sig		O, ona odayı temizletti.
He made me a box yesterday. börja lära sig		O bana dün bir kutu yaptı.
He made me happy yesterday. börja lära sig		O dün beni mutlu etti.
He made the children laugh. börja lära sig		O, çocukları güldürdü.
He made up for the deficit. börja lära sig		O, zararı telafi etti.
He made up the whole story. börja lära sig		O, bütün hikayeyi uydurdu.
He married a Canadian girl. börja lära sig		O, Kanadalı bir kızla evlendi.
He may come, or he may not. börja lära sig		O gelebilir yada gelmeyebilir.
He may have left for Kyoto. börja lära sig		O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
He may have missed the bus. börja lära sig		O, otobüsü kaçırmış olabilir.
He might have lost his way. börja lära sig		O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He motioned me to stand up. börja lära sig		O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
He occasionally visited me. börja lära sig		O, zaman zaman beni ziyaret etti.
He played golf last Sunday. börja lära sig		O, geçen Pazar günü golf oynadı.
He played tennis yesterday. börja lära sig		O, dün tenis oynadı.
He plays golf every Sunday. börja lära sig		O, her Pazar golf oynar.
He pressed the brake pedal. börja lära sig		O, fren pedaline bastı.
He proofread my manuscript. börja lära sig		O benim yazımı düzeltti.
He provided them with food. börja lära sig		O, onlara yiyecek sağladı.
He put live bait on a hook. börja lära sig		O, oltaya canlı yem taktı.
He put the key in the lock. börja lära sig		O kilidi anahtara soktu.
He ran as fast as he could. börja lära sig		O elinden geldiğince hızlı koştu.
He ran away with the money. börja lära sig		O para ile kaçtı.
He reads a novel every day. börja lära sig		O, her gün bir roman okur.
He refuses to listen to me. börja lära sig		O, beni dinlemeyi reddediyor.
He said he could swim well. börja lära sig		O iyi yüzebileceğini söyledi.
He said that he was hungry. börja lära sig		O, aç olduğunu söyledi.
He saved a hundred dollars. börja lära sig		O, yüz dolar tasarruf yaptı.
He saw a dog near the door. börja lära sig		O, kapının yanında bir köpek gördü.
He saw the picture clearly. börja lära sig		O, resmi açıkça gördü.
He seemed to have been ill. börja lära sig		O, hasta olmuş görünüyordu.
He seems to be very sleepy. börja lära sig		O, çok uykulu gibi görünüyor.
He seems to have been rich. börja lära sig		O zengin olmuş gibi görünüyor.
He sent me a birthday card. börja lära sig		O bana bir doğum günü kartı gönderdi.
He should be put in prison. börja lära sig		O ceza evine konulmalıdır.
He showed us some pictures. börja lära sig		Bize birkaç resim gösterdi.
He slipped and nearly fell. börja lära sig		O kaydı ve neredeyse düşecekti.
She smiled and said goodbye. börja lära sig		O, gülümsedi ve hoşçakal dedi.
He solved all the problems. börja lära sig		O bütün problemleri çözdü.
He speaks English a little. börja lära sig		O, biraz İngilizce konuşur.
He speaks English fluently. börja lära sig		O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
He started washing his car. börja lära sig		O, arabasını yıkamaya başladı.
He stayed here for a while. börja lära sig		O, bir süre burada kaldı.
He stays in touch with her. börja lära sig		O, onunla temasını sürdürdü.
He stood there for a while. börja lära sig		O, bir süre orada durdu.
He stopped talking to them. börja lära sig		O, onlarla konuşmayı kesti.
He stopped to talk to them. börja lära sig		O onlarla konuşmak için durdu.
He studied English history. börja lära sig		O İngiliz tarihi okudu.
He succeeded to his estate. börja lära sig		O, mülküne varis olarak sahip oldu.
He told me all the details. börja lära sig		O, bana tüm detayları anlattı.
He told me to wash my face. börja lära sig		O, bana yüzümü yıkamamı söyledi.
He told me when to say yes. börja lära sig		O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.
He told us to come on time. börja lära sig		Zamanında gelmemizi söyledi.
He took us back in his car. börja lära sig		O bizi arabasına geri aldı.
He turned pale with fright. börja lära sig		Onun korkudan benzi attı.
He turned up an hour later. börja lära sig		O, bir saat sonra geldi.
He understands the problem. börja lära sig		O, sorunu anlıyor.
He used me as a guinea pig. börja lära sig		O beni bir kobay gibi kullandı.
He used to go out at night. börja lära sig		O, gece dışarı çıkardı.

Turkish sentences from Tatoeba 17

Du måste vara inloggad för att skriva en kommentar.

mer